HALK İÇİN HAVA KİRLİLİĞİ

Hava kirliliği kavramını anlamak için havanın temel anlamda ne demek olduğunu bilmemiz gerekir. Hava, temel olarak gökyüzünü oluşturur ve canlıların temel yaşam kaynağı olan oksijeni ve aynı zamanda diğer gazları barındırır.

Hava kirliliği ise insan faaliyetleri ve doğal olaylar sonucu atmosfere salınan kirleticiler sebebiyle havadaki zararlı maddelerin artmasıdır. İnsanların motorlu araç kullanımı, sanayi, hava ve deniz araçlarının kullanımı, anız yakılması vs. sonucu hava kirlenmektedir. Doğal olarak meydana gelen yangınlar, volkan patlamaları ve toz taşınımı vs. ile de hava kirlenebilmektedir.

Hava kirliliğini oluşturan kaynaklar bir yana hava kirliliği parametrelerine de değinmek önemlidir keza Dünya’da ve ülkemizde bu parametreler doğrultusunda hava kirliliği indeksi oluşturulmaktadır ve birkaç yılda bir yinelenen indeks değerlerine göre yaşam alanları “hava kalitesi” bakımından sınıflandırılmaktadır.

Temel Kirleticiler

Parçacık maddeler (PM2.5ve PM10): Parçacık maddeler boyutlarına göre genel olarak 10, 2.5 ve 1 mikron ölçeğinde sınıflandırılmaktadır. Bir saç tanesinin 50-70 mikrometre (mikron) olduğu göz önüne alınırsa bahsedilen parçacık maddelerin ne kadar küçük olduğu daha iyi anlaşılır. Parçacık maddeler genel olarak başta ısınma, ulaşım ve sanayi olmak üzere tüm insan etkinliklerinden atmosfere karışmaktadır. Bu maddeler özellikle kalp ve damar sağlığı için tehlike teşkil etmektedir.

 

Karbon monoksit(CO): Renksiz, kokusuz, tatsız ve zehirli bir gazdır. Atmosfere salındığında uzun süre kalıcılığını korur. Dünyadaki karbon monoksit salınımının başlıca kaynaklarından birisi fosil yakıtlarla çalışan taşıtlardır. Solunum aracılığıyla kana geçtiğinde hücrelerin oksijen kapasitesini azaltarak ölümlere sebebiyet verir.

Ozon(O3): Yeryüzüne yaklaştıkça tehlikeli olma özelliğine sahip renksiz bir gazdır. Atmosferin yukarı kısımlarında bulunduğunda güneşten gelen zararlı ışınları emerek yeryüzüne ulaşmasını engeller. Dumanlı siste de ozon miktarı fazladır. Solunum hastalıklarına, göz ve burunda tahrişe sebebiyet verebilir.

Azot monoksit (NO):  Çoğunlukla fosil yakıtlı motorlu araçlar, sanayi ve elektrik santralleri tarafından atmosfere salınan renksiz bir gazdır. NO gazına yüksek dozda maruz kalınması doku zedelenmelerine sebep olabilir.

Azot dioksit (NO2):  Daha çok motorlu taşıtlar tarafından üretilerek havaya salınan kırmızımsı kahverengi bir gazdır. İnsan sağlığına tehlikesi çok büyük olup solunduğu zaman baş dönmesi, şiddetli öksürüğe sebep olur. Azot dioksit olarak adlandırdığımız bu bileşik oksitlenerek nitrik asit bileşiğini oluşturur ve zaman zaman yağan asit yağmurlarına neden olur.

Azot oksitler(NOx): Azot moleküllerinin yanması sonucu oluşur. Termik santrallerde fosil yakıtlarının kullanımı, ulaşım,  gübreleme, yıldırım, orman yangınları ve toprakta meydana gelen çürümeler havadaki azot oksitlerin kaynağını oluşturur. Kokusuz ve renksiz olan azot oksitler havayı kirleten elemanlardan biridir.

Kükürt dioksit (SO2): SO2havayı kirleten kükürt bileşenlerinden en önemli olanıdır.  Kükürt içeren yakıtların yanmasıyla, metal eritme işlemleri sırasında ve endüstriyel işlemler sonucu açığa çıkar. Renksiz ve kokusuzdur. Özellikle çocuklar ve astımlı kişiler çok etkilenir. Nefes almada problem, göğüs sıkışması ve solunum yollarının daralmasına neden olur.