Mutlu Bir Hayat İçin

 

Sağlıklı ve mutlu bir hayat sürdürebilmek için daha temiz bir çevre oluşturmaya çalışıyoruz.

 

Gelişen teknolojiler, getirdikleri kolaylıklar yanında, istenmeyen zararlar da oluşturuyorlar. Hava kirliliği, gürültü kirliliği, nükleer kirlilik, manyetik alan, ışınım, bilgi kirlilikleri ve kaynak israfı bunlardan bazıları. Her nimetin bir zahmeti veya her faydanın bir maliyeti bulunur. Önemli olan bunun çözümlemesinin iyi yapılması ve değerlendirmeler yapılırken de insan eksenli olmasıdır.

 

Teknolojiden kaçamayacağımız aşikârdır. O zaman çevremizi kirletmeden veya en az zararla nasıl olur da teknolojiden yararlanabiliriz? Çevre kirliliğinin birçoğu basit yöntemlerle azaltılabilir. Kirliliğin azaltılmasında eğitim önemli rol oynamaktadır. Fakat eğitim sadece okullarda değil, günümüzün teknolojik imkânlarıyla da her yerde yapılabilir. Örneğin, medya ve toplumun öncüleri (bilim insanları, sanatçılar, yazarlar vs.) aracılığıyla halkın bilinçlendirilmesi ve çevre kültürü oluşturulmasıyla olabilir. Bugün bize alışagelmiş gözüken durumlar ciddi kirlilikler oluşturmakta. Örneğin, trafikte çok sık rastladığımız gereksiz korna çalma eğitimle azaltılabilir. Son yıllarda hayatımıza giren cep telefonlarının sağlığa zararları topluma anlatılarak kullanımı azaltılabilir. Beslenmek için yediğimiz katkı maddeleri içeren yiyecek ve içeceklerin kullanımına dikkat etmeliyiz.

 

Sonuç olarak içinde yaşadığımız çevreyi kirletmemek zorundayız. Bunu vicdani olarak içimizde hissettiğimiz ölçüde geleceğimiz de güvence altında olacaktır. Hepimiz mutlu ve sağlıklı bir hayat sürdürmek istemez miyiz? Elbette isteriz; ama bilelim ki, bizler, bugün, yarınımızı kullanıyoruz; yani yarınımıza borçlanıyoruz. Borçlandıklarımız ise çocuklarımız.  O zaman borcumuza sadık kalmak, onlara borcumuzu ödemek için bugünden temiz ve sağlıklı bir çevre bırakmamız gerekiyor.

 

Battal İLGEZDİ

Ataşehir Belediye Başkanı